15 Şubat 2005 Salı
Rum yazar Haralambos, "1919 yılında Avrupalı ülke temsilcilerinin yaptığı incelemeye göre, silahsız ve sivil insanların katledilmesi önce İzmir ve Bergama'da meydana gelmiş ve bu katliamlar Türkler tarafından değil, Yunanlılar tarafından gerçekleştirilmiştir" dedi.
Rum Yönetimi'nin Türk düşmanlığını gözler önüne seren ve 5 Aralık tarihli resmi gazetede yayınlanan yasaya bugüne kadar en sert tepki Cumhurbaşkanı Denktaş ve Rum yazar Lukas Haralambos'dan geldi. Cumhurbaşkanı Denktaş, yeni yıl mesajında söz konusu yasanın tam metnine yer vererek, "bunlarla mı ortaklık kurulacak?" derken, Rum yazar Lukas Haralambos da Sunday Mail gazetesinın 28 Aralık 2003 tarihli sayısında yayınlanan "This foolish campaign was nothing to be proud of" (bu aptalca kampanya gurur duyulacak bir şey değil) başlıklı yazısında, Rum meclisinden çıkan yasayı sert bir şekilde eleştirerek, Rum Yönetimi'nin bu tür tavırlarla Kıbrıslı Türklere asla güven veremeyeceğini ortaya koydu.Lukas Haralarnbos'un yazısının geniş özeti şöyle:"Geçen Pazar Politîs gazetesinden, iki meslektaşımız benim bilmediğim bir gerçekten bahsetmişlerdi. Ben bugün bu sütunda daha önce de değinilen iki hususa temas edeceğim. Çünkü yeni kanıtlar vardır. Kıbrıs'ın siyasi hayatı bir kumarhaneden farksızdır ve daha da önemlisi bugün bizi yönetenler Tasos Papadopulos ve Hristofyas, ülkeye tehlike yaratacak şekilde sorumsuzca hakaret ediyorlar.
5 Aralık tarihli resmi gazetede, 14 Eylül'de Temsilciler Meclisi'nde oybirliği ile kabul edilen ve Papadopulos tarafından hemen imzalanan bir yasa yayınlandı. Yasa "14 Eylül gününü Anadolu Elenizmini ve Anadolu Felaketini Anma Günü" olarak ilan ediyor. Gerekçesi de şöyle: "Kıbrıs Elenizmin ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye'nin değişmez politikası Elenizmi zamanla ortadan kaldırmaktır. Dolayısı ile Yunan ulusunun tarihinin resmi olarak tevsik edilmesi Türk yayılmacılığına bir cevaptır. Buna benzer bir yasa 5 yıl önce Yunan parlamentosunda oylandı. Fakat politik dirayeti daha yüksek olan Cumhurbaşkanı Costis Stefanopulos tarafından imzalanmadığı için yürürlüğe girmedi. Ben burada Anadolu'da girişilen çılgınca harekete değinmek istiyorum. Her şeyden önce bu harekat îzmir ve Pontus Rumlarının felaketi oldu ve bugün hala acısını çekiyoruz. Milletvekillerimiz tarafından tarihi olayların saptırılması konusunda da yorum yapmayacağım. Sadece şunu hatırlatmakla yetineceğim ki yukarıdaki yasada bahsedilen yayılmacılığı yapmaya çalışan Türkler değil Yunanlılardır.
Ev ödevlerini iyi yapmadıkları ve tarih cahili oldukları için katliamlardan bahsederken daha dikkatli olmaları gerekir. Çünkü 1919 yılı yaz aylarında dört Avrupalı ülkeden temsilcilerin Anadoluda yaptığı incelemeye göre, silahsız ve sivil insanların katledilmesi önce îzmir ve Bergama'da meydana gelmiş ve bu katliamlar Türkler tarafından değil, Yunan Birlikleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Yunanlıların Anadolu harekatı yasa yaparak hatırlanacak değil, hakiki Yunanlıların utanç duyacağı bir harekattır. Lukas Haralambos yazısında daha sonra, bu yasanın geçirilmesini eleştirerek şöyle diyor. "Ve şimdi biz Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Türklerin de devleti olduğunu nasıl söyleyeceğiz. Bu yasayla Denktaş'a şunları söyleme fırsatı vereceğiz: Bakınız işte gördünüz mü? Ben mevcut Kıbrıs Cumhuriyeti bir Rum devletidir demedim mi? 200 bin Türkün yaşadığı bir ülkede böyle bir anma günü ilan ederek, Kıbrıslı Türklerin Anavatanını soykırım suçlusu ve katil ilan ediyorlar. Ve bizden böyle bir günü anmamızı istiyorlar. Parlamentoları ve Cumhurbaşkanları bu ülkeyi dolayısıyla bizi de Yunan milletinin bir parçası sayarken, bizimle bir ortaklık kurmak isteyeceklerine inanır mısınız?"
Yasanın yayınlanmasından 14 gün sonra 19 Aralık'ta AKEL ileri gelenlerinden Eleni Mavro Fileleftheros'a verdiği bir mülakatta Türklere karşı tutumuyla ilgili olarak şöyle diyor:"Türklere karşı niyetimizde ne kadar inandırıcıyız. Sanırım Türklere karşı vermek istediğimiz mesajların istediğimiz şekilde algılanması için kısa ve uzun vadede yapacaklarımız üzerinde daha çok düşünmemiz gerekir." (Yeniçağ)
http://www.turkatak.gen.tr/index.php?option=content&task=view&id=56&Itemid=2
Rum itirafı:Rum Yunan ortak savunma doktrini soldu
A.A.
Kıbrıs Rum yönetimi Savunma Bakanı Kostas Papakostas, Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasındaki ortak savunma doktrininin, “son birkaç yıldır solduğunu” söyledi.Rum basın haberlerine göre Papakostas, Rum radyosuna (RİK) yaptığı açıklamada, ortak savunma doktrininin “oy kapma amaçlı” kullanıldığını savundu. Rum Bakan, doktrini, “aslında pratik uygulaması olmayan bir seçim öncesi gösteri hareketi” olarak nitelendirdi.Güney Kıbrıs ile Yunanistan tarafından ortaklaşa yapılan tatbikatlara Yunan uçak ve gemilerinin katılımının “gösteri hareketi mi olduğu” yönündeki bir soruya ise Papakostas, bu tür tatbikatların “ortamı bozma ve çatışma havası yaratmaktan başka bir işe yaramadığını” söyledi.
Papakostas, “bugün geçerli olan şeyin Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasında tam bir savunma işbirliği olduğunu” ifade etti. Rum Savunma Bakanı ayrıca, “adada yeni bir askeri kriz olması durumunda Yunanistan'ın tepkisiz kalacağına inanan kimsenin bulunmadığını” sözlerine ekledi.ESKİ SAVUNMA BAKANINDAN YANIT: “SİZ ÖLDÜRDÜNÜZ”Rum kesiminde Glafkos Klerides'in yönetimi sırasında savunma bakanı olan Sokratis Hasikos, Papakostas'ın söz konusu açıklamasına sert tepki göstererek, Rum-Yunan ortak savunma doktrininin, önceki Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos ile AKEL hükümeti tarafından “öldürüldüğünü” savundu.Hasikos, ortak doktrinin “gereksiz olduğu” şeklindeki görüşlerin sorulması üzerine ise “Doktrin ile askeri alanda neleri başardığımızı ve Yunanistan'dan kimleri ve hangi teçhizatı aldığımızı söylemeye yetkim yoktur” dedi.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/10016709.asp
http://tr.greekmurderers.net/index.php?option=com_content&task=view&id=1869&Itemid=1 http://www.hurriyet.com.tr/dunya/10016709.asp
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment