Bundan tam 94 yıl önce İtilaf Devletlerinin 18 savaş gemisi Çanakkale boğazındaki Türk savunmasını yırtıp geçmek için mevzilerimize açıkları yoğun topçu ateşiyle birlikte atağa kalktılar.
«İlk ateşi TRIUMPH zırhlısı, Çanakkale'ye 12 Km. mesafedeyken saat 11.15'te açtı. Savunma planımıza göre, gemiler topçularımızın ateş menziline girinceye kadar pusuda bekleyecek ve baskın tarzında ateş açılacaktı.
Nitekim böyle yapıldı.
Düşman; yaklaştıkça, topçularımızın giderek yoğunlaşan isabetli atışlarıyla karşılaşıyordu.
Saat 12.00'ye geldiğinde orta kesimdeki 3 tabyamız ağır hasar almış, ama ayakta kalan diğer topçularımızın hedefini şaşmayan mermileri AGAMENNON zırhlısının çelik yeleğini parçalamış, INFLEXIBLE zırhlısının komuta köprüsü uçurulmuş ve bu arada düşman donanması Çanakkale'ye 7 Km. kadar sokulmayı başarmıştı.
Savaşın en şiddetli anları yaşanıyordu. Türk topçuları Boğazı cehenneme çeviriyor, düşman zırhlıları da kıyı şeridindeki mevzilerimizi hallaç pamuğu gibi atıyor, kıran kırana bir savaş oluyordu.
Bu sırada Fransız GAULOIS zırhlısı aldığı ağır yaralarla saf dışı kalmış, BOUVET zırhlısı yırtılan çelik gömleğini yenilemek üzere geriye kaçarken, bir gece önce Dz. Yzb. Hakkı'nın NUSRET mayın gemisiyle boğaza döşediği mayınlara çarparak 639 personeli ile birlikte karanlık limanın sularına gömülerek kayboluyordu.
BOUVET'in imdadına koşan SUFFREN ve GAULOIS da aynı akıbete uğruyordu.
Saat 15.00'te IRRESISTIBLE ve onu takiben 16.00'da INFLEXIBLE ve 10 dakika sonra OCEAN zırhlıları, tam ileri atılacaklarken onların da ayakları Yzb. Hakkı'nın tuzağına takılarak batarken, INFLEXIBLE güçlükle kurtularak römorkör yedeğinde İmroz'a dönüyordu.
Böylece 6 saatte 3 büyük zırhlısını kaybeden, bir bu kadarı da ağır hasara uğrayan gemilerini acıyla seyreden Amiral De ROBECK, kalanları kurtarabilme telaşıyla saat 17.30'da boynu bükük çekilme emri veriyordu.» (1)
3 Kasım 1914 ve 18 Mart 1915 tarihleri arasında Çanakkale Boğazı'nda cereyan eden bir seri deniz savaşlarıyla Gelibolu Yarımadası'nda 25 Nisan 1915 - 8/9 Ocak 1916 tarihleri arasında yapılan kara savaşları, Türk tarihinin en şerefli sayfalarını dolduran birer zafer destanıdır.
Ancak, Çanakkale Savaşlarının Türk tarihindeki yeri sadece Türk Milletinin ve askerinin cesaret ve fedakârlığını gösteren bir büyük destan olmaktan çok çok ötededir.
«Çanakkale Zaferini, büyük Türk Ulusuna, Atatürk gibi dahi bir lider hediye etmiştir.
Türk bağımsızlık savaşının temelleri, Çanakkale'nin sularında, Conkbayırı'nda ve Anafartalar'da atılmış, bu zaferler Türk Kurtuluş Savaşına maya çalmıştır.
Türk Ulusu; İstanbul'u kurtaran Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal Paşayı Çanakkale'den tanımış; 19 Mayıs 1919'da O, Samsun'a çıktığı gün Suriye ve Filistin cephelerinden terhis olarak Anadolu'ya dönen Türk halkı, «bu benim kahraman komutanımdı» diyerek O'nun etrafında kenetlenip İstiklal Savaşı'na katılmıştır.» (2)
Bu tarihi yıldönümünde Çanakkale'de, İnönü'de, Sakarya'da; şairin dediği gibi «Bir gül bahçesine girercesine bu kara toprağa giren» kahraman şehitlerimiz saygı ve rahmetle anıyoruz.
Bu arada dış güçlerle el ele hareket eden ve ordumuza dil uzatıp karalamak isteyenleri de şiddetle ve nefretle kınıyoruz.
( 1) Em. Tümgeneral Turhan Olcaytu, Ev ve Sınıf Etkinlikleri Antolojisi
(2) Aynı eser.
http://www.heddam.com/index.asp?M=5226#Icerik
No comments:
Post a Comment